19.1.10

dumansı...

















Köşede oturmuş, yaşlı bedenine sığınmıştı..
Sigarası tat vermemekle birlikte, özlediği tek şey dumandı.
Kış lodosunda küçük bir pencere kıyısı..
Köşesi.
Kıyısı.

Gece karanlığına kanat çırpan bir kaç martıydı onu neşelendiren.
Bir de rakısına meze olan leblebi.

Su kıyısı...

Yaşlı bedenine baktı.
Sonra ellerine.
Ufacıklardı...
Bir adam için fazla küçüktüler.
Ama tüm hayatına adanmışlardı.
Onları öptü.
O da öperdi.
...olsaydı.

Kışa karşı gelen ılık bi' rüzgar ürpertti bedenini...
Kokusu geldi.
Öperdi...
...olsaydı.

Yaklaşan sesleri dinledi...
Uzaktan kahve kokusu...
Genç bir çift..

"Lütfen! Onca şey olurken dışarıda,
..bu küçücük şeylerle üzmeyelim birbirimizi."
dedi genç adam.
Kız ağlıyordu.
Denize doğru ıslak gözleriyle baktı...
"Seni seviyorum."


.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder